BÜTÜN KONULAR
Üyelik Girişi
Site Haritası
Seminer Takvimi
YALNIZLIK ÜLKESİ

At Terapi (Hipoterapi)

İnsanlar üzerinde hayvanların rahatlatıcı etkisi çok eskiden beri bilinmektedir. Özellikle bebek ve küçük çocuklar, hayvanlara karşı büyük ilgi duyarlar ve hayvanlarla etkileşim içine girmek için çaba harcarlar; onlara dokunmak, yiyecek vermek ve onlarla konuşmak isterler. 

Yaygın gelişimsel bozukluğu, gelişim geriliği ve öğrenme bozuklukları olan çocuklar da hayvanlara karşı özel bir ilgi duyarlar. Hayvanlarla etkileşim içine giren çocukların davranışlarında belirgin düzeyde anlamlılık görülmektedir. Dolayısıyla hayvanlar, özel gereksinimli çocukların denge, kas gücü, özgüven, el-göz koordinasyonu vb alalardaki gelişimlerine katkılar sağlamaktadır. Aşırı derece içe kapanık olan otizmli çocukların atlarla etkileşim içine girdikleri bilinmektedir. Ayrıca Serebral palsi, DEHB, Down Sendromu, Multipl Skleroz, Spina Bifida ve diğer bir takım psikiyatrik, zihinsel, nörolojik ve bedensel rahatsızlıkların tedavinde yararlı olduğu söylenilmektedir.

Ata binmenin insan sağlığı açısından yararları Hipokrat’ın kitaplarında belirtilmiştir. H. Merkurialis, 1569 tarihli bir yazısında ata binmenin faydalarından bahsetmiştir. 17. yüzyılda yaşamış olan fizikçi L. Thomas Sydenham, ata binmenin beden için çok yararlı olduğunu belirtmiştir. Atın terapötik olarak kullanılması 20. yüzyılda gerçekleşmiştir. Terapi amaçlı ilk binicilik dersleri 1950’li yıllarda Danimarka ve Norveç’te verilmiş, sonra hızla diğer ülkelere yayılmıştır. 19985 yılında “The Federation of Riding” kurulmuş ve atla terapi hizmeti veren ülkeler bu federasyona üye olmuştur. Günümüzde ülkemiz de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde at terapi merkezleri kurulmuş ve atlar terapötik bir araç olarak kullanılmaktadır.

Atlarla terapide, öncelikle çocuğun ata yakınlaşması ve ata dokunması sağlanır, sonra çocuk ata bindirilerek binicilik eğitimi verilir. Temel amaç çocuğun binicilik becerilerini geliştirmek değildir; ancak terapini yapılabilmesi için ata binme becerisi de kazandırılır. Çocuk çeşitli pozisyonlarda ata bindirilir; yüz üstü, sırt üstü, kollar üzerinde yatarak, ters binme vb. Ritmik yürüyüşü sırasında çocuğun dengeli ve rahat bir biçimde binmesi sağlanır. Terapinin ilk zamanlarında fiziksel yardım yoğun olur, ancak ilerleyen zamanlarda azaltılır. Ata eğerli ve eğersiz binilir.

Konuşma problemi olan bazı çocukların atın üzerinde ilk kelimelerini söyledikleri belirtilmektedir. Bir iddiaya göre, ata binen çocuk fiziksel olarak yüksekte olunca, duygusal olarak da kendini yüksekte bulur ve özgüveni artar. Bu duygusal gelişim, çocuğun birçok gelişim alanını olumlu etkiler. Ayrıca kendisinden daha büyük ve güçlü olan bir varlığı yönetebildiği için kendine olan güveni artar ve bağımlılığı fazla olan çocukların bağımsızlıkları artar. Çocuk ata binerek hem tedavi olmakta hem de büyük bir keyif almaktadır. Dolayısıyla gerginlikten, stresten ve negatif duygulardan arınmış olur. Aynı zamanda atla olan olumlu etkileşimini ve iletişimini sosyal yaşamına da genelleyerek diğer insanlarla olan ilişkilerini geliştirir.

At terapi diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanıldığında daha başarılı sonuçlar alınır. Seanslar ortalama yarım saat sürer ve haftada ihtiyaca göre 2–3 seans yapılır. Terapi sürecinde, doktor, psikolog, özel eğitim uzmanı, fizyoterapist, atla terapi eğitmeni ve yardımcıdan oluşan bir ekip yer alır.

Atın yürüyüşündeki nitelik ve atın yapısı, binicinin birçok bedensel mekanizmasını harekete geçirir. Bunun sonucunda binicinin motor, dengede durma, duruş ve doğrulma gibi beceri alanlarında olumlu gelişmeler olur. Binicinin bedeni üzerindeki kontrolü artar ve takıntılı çocukların takıntılarında azalmalar görülür. Ayrıca binicinin aşırı enerjisi olumlu bir biçimde dışa atılmış olur ve dolayısıyla çocukta aşırı hareketlilik ve saldırganlık gibi olumsuz problem davranışlarda azalmalar görülür. At terapi, özellikle organik sorunları ve hareket bozuklukları olan çocukların iyileşmesinde önemli katkılar sağlar.

Kuzey Amerika Terapötik Binicilik Deneği (NARHA), ata binmeyle ilgili bir sınıflama yaparak dört alan tanımlamıştır (Başkent, 2006):

1. Terapi: Atın terapi amaçlı kullanılması, lisanslı ve diplomalı sağlık uzmanları, alta terapi eğitmeni ve engellilerle birlikte yürütülen bir takım çalışması olmalıdır. Sağlık uzmanları kendi mesleklerinin tedavi yöntemlerini atla terapi etkinliklerinde kullanılan yöntemlerle bütünleştirirler. Fizik tedavi, uğraşı terapisi, konuşma patolojisi ve psikoloji ile ilgili değişik meslek grupları, atla özel tedavi yöntemleri geliştirmişlerdir.

2. Eğitim: Fiziksel, zihinsel, psikolojik uyumsuzluk içinde olan kişilerin psikososyal gelişim amacı ile etkinliklere katılmasıdır.

3. Spor: Çeşitli müsabakalar içinde engelli kişilerin becerilerini geliştirme amacını taşır. Bu faaliyetlerin yürütülmesinde atla terapi eğitmenleri sorumludur.

4. Rekreasyon, eğlence ve etkinlikler: Hoşça vakit geçirme, dinlenme, ve eğlenme amaçlı, hareket yeteneğini geliştiren ve günlük yaşamda bağımsızlığı artıran bir alandır. Bu aktivitelerin yürütülmesinden at binme eğitmenleri sorumludur; ancak lisanslı ve diplomalı sağlık uzmanları etkinliklere danışmanlık yaparlar.

At terapi, kemik erimesi, omurga problemleri, kalça çıkığı gibi bedensel bozuklukları ile yüksek tansiyon, kalp yetersizliği gibi işlevsel sorunları olan çocuklara uygulanmaz.  

 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam147
Toplam Ziyaret66191041
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Saat