BÜTÜN KONULAR
Üyelik Girişi
Site Haritası
Seminer Takvimi
YALNIZLIK ÜLKESİ

Sosyal Gelişim

İnsan sosyal bir varlıktır. Çocuğun büyüklerin korumasına ve sevgisine olan ihtiyacı, doğumla beraber gelen sosyal duygunun ilk belirtileridir. Yeni doğan bebeğin anneye sarılmasında duyduğu huzur sosyal bir davranıştır. Çocuğun güçsüz olarak dünyaya gelmesi ve korunmaya gereksinim duyması, onu zorunlu bir işbirliğine sürükler. Çocuk, daha doğar doğmaz kendini sosyal bir ortam içinde bulur ve yetersizliğinden dolayı bu çevreye sımsıkı bağlanır. Çocuktaki bu sosyal duygu hayat boyunca devam eder, bazı durumlarda değişir, sınırlandırılır ve bazı durumlarda ise, öyle genişler ki, evrensel bir boyut kazanır. Çocuk, yaşam içinde hem ‘kendi olma’ bilincine, hem de yaşadığı topluma ‘ait olma’ bilincine erişir.

Evlilik, okul yaşamı, iş hayatı, meslek edinme, dünya görüşü, arkadaşlık, insanlarla iletişim, başkalarının haklarını gözetme, özgeci olma, insanları sevme, başkası tarafından sevilme ihtiyacı, sarılma, selamlaşma, yardımlaşma, dayanışma, sadakat, kurallara uyma, oyun oynama vb sosyalleşmenin birer parçasıdır. Çocuklarda normalliğin ölçütü adeta toplumsallık duygusudur. Yetersiz toplumsallık duygusu, yani sosyal yetersizlik, çocukta yolunda gitmeyen önemli belirtilerin olduğunu gösterir.

Sosyal beceriler, sosyal ortam içindeki bireyler taklit edilerek kazanılır. Yani çocuk, bu becerilerle doğmaz, sonradan öğrenir.

 

Sağlıklı Çocuklarda Sosyal Beceri Gelişimi

 

0-12. ay

 

Kucağa alındığında ağlamayı keser. 

Göz teması kurar.

Konuşmalardaki tonlamayı algılar.

Karşısındakine gülümser, oyunlardan hoşlanır.

İnsanlarla yakınlaşmayı sever.

Kucağa alınmak için kollarını açar ve ileriye doğru uzanır.

On ikinci aya doğru tanıdıklarla yabancıları ayırt edebilir.

El sallama, tokalaşma, öpücük verme gibi hareketleri yapar.

 

12-24. ay

 

Oyun oynamayı sever.

Yaşıtlarıyla olmaktan hoşlanır.

Oyuncakları eskisi gibi ağzına götürmez.

‘Evet-hayır’ın ne anlama geldiğini bilir.

Çevresini hızla öğrenmeye çalışır.

Çevresindeki bireylerin birçok davranışını taklit eder.

Çevresine olan bağımlılığı devam eder.

 

24-36. ay

 

Çok iyi taklitler yapar.

Ev işleriyle ilgili taklitleri oyun ortamına taşır.

Hayali oyunlar oynar.

Yaşıtlarıyla daha çok ilgilenir, ama onlarla oynamaz.

Oldukça bencildir ve paylaşmayı sevmez.

Cinsiyetinin farkındadır.

Korktuğunda annesine sımsıkı sarılır.

Sahip olduklarını bilir ve onları korur.

 

Sosyal Etkileşimde Yetersizlik

Sosyal beceri, bireyin diğer bireylerle etkileşim içine girme, iletişim kurma, belirlenen kurallara uyma vb beceri ve davranışları kapsar. Sosyal beceriler doğuştan getirilmez; ancak doğuştan sosyal yeterlilik potansiyeline sahip olan bireyler, sosyal ortamlardaki bireyleri taklit ederek ve onların yönlendirmesiyle söz konusu becerileri kazanır.

Sosyallik yetisi, bireyden bireye farklılık gösterebilir. Kimi sosyal ilişkilerinde aktif olurken, kimi de sınırlı bir ilişki yeteneğine sahip olabilmektedir. Hatta bireylerin sosyal olma düzeylerini belirtmede sosyal ve asosyal kavramları yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu kavramlar bireylerin sosyallik düzeyi hakkında az da olsa bilgi verir. Her girdiği ortama kısa sürede uyum sağlayan ve insanlarla tanışıp kaynaşan bireylerin sosyal yeteneklerinin çok, insanlarla etkileşime girmekten kaçınan, yalnızlığı tercih eden ve içine kapanık kişilerin sosyal yeteneklerinin az olduğu bilinir. Sosyal yeteneği olan insanlar topluluk içinde bir birey olduğunun, aynı zamanda o topluluğun bir üyesi olduğunun farkındadır. Hem bireysel gerekliğinin hem de toplumsal boyutunun bilincindedir.

Otizmli çocukların sosyal gelişim alanlarında ileri düzeyde yetersizlik ve nitelikli bir bozukluk görülür. Diğer insanlarla etkileşime girmekten ve göz teması kurmaktan kaçınırlar. Normal gelişim gösteren bebekler, daha yaşamın ilk ayında çevresindeki insanlarla göz teması kurar ve onların davranışlarına çeşitli tepkiler verirler. Otizmli çocuklarda göz teması ya görülmez ya da çok sınırlıdır. Ancak eğitimle, sosyal ilişkiler aşamalı ve algılayabileceği kolaylıkta verilirse sosyal becerileri gelişir ve zamanla bu çocukların göz teması sürelerinde artış görülebilir.

İnsanların tokalaşması, birbirlerine sarılması, öpüşmesi, el ele tutuşması sosyal ve duygusal bir gereksinimdir. Birçok otizmli birey, fiziksel teması şiddetle ret eder. Bu özellik bebeklikten itibaren kendini gösterir. Normal bebekler, ağladıklarında veya huzursuzlaştıklarında anneleri veya bakıcıları tarafından kucağa alındığında ve okşandığında (fiziksel bir rahatsızlığı yoksa) rahatlar, ağlamayı keser ve mutlu olur. Fiziksel temastan hoşlanmayan otizmli bebekler, anneleri tarafından kucağa alındığında huzursuzlaşıp ağlayabilirler. Yetişkin birçok otizmli bireyin de fiziksel temastan kaçındığını görmek mümkündür.

Otistik çocuk, yoğun bir insan kalabalığı içinde olduğu zaman bile kimse yokmuş gibi davranarak kendini uyarıcı davranışlarını tekrarlar. İsmi söylenip çağrıldığında dönüp bakmayabilir, sorulan sorulara cevap vermeyebilir. Herhangi bir işitme kaybı olmamasına karşın, kendisine yöneltilen sesleri duymuyormuş gibi davranabilir. Anne babası başta olmak üzere insanların ilgisi ve sevgi gösterilerini kabul etmeyebilir; örneğin sevilmekten, kucağa alınmaktan ve okşanmaktan hoşlanmayabilir, hatta çok sert tepkilerde bulunabilir. Kalabalık içinde kimse yokmuş gibi hareket ederek oradakilerle etkileşim içine girmez; onları görmezden gelir. İnsanlara nesne gözüyle bakar. Tanımadığı kimselere karşı ilgisiz, sıcak veya korkmuş gibi davranabilir. Genellikle kendini kendisiyle sınırlar, yani içe dönük bir yaşantıya sahiptir.

Tipik Otizmli çocuklarda sosyal beceriler, yaşın ilerlemesi ve eğitimle arttırılabilir; ancak hiç bir zaman normal gelişim gösteren bir birey gibi sosyal beceriler kazanamaz. Otizmli birey normalleşme sürecinde ne kadar gelişirse gelişsin daima otizmin sosyal yetersizlik belirtilerini taşır ve bu bağlamda asla varlığını çevreleyen otizm kabuğundan tamamen kurtulamaz. Diğer insanlarla ilişki ve etkileşimlerinde farklılıklarını daima fark ettirirler.

0-12. ay

Göz kontağı yoktur veya çok sınırlıdır.

Kucağa alındığında ağlayarak olumsuz tepi verebilir.

Kucağa alınma isteğini beliren eylemler görülmez.

Çevresindeki insanların farkında olmaz.

Oyun oynama becerisi yetersizdir.

Anneye bağlılık olmayabilir.

12-24. ay

Cansız nesneler, insanlardan daha çok dikkatini çeker.

Anneye ve çevreye olan ilgisizlik daha da belirginleşir.

Göz temasındaki sınırlılık devam eder.

İsmi söylendiğinde tepkisiz kalabilir.

Fiziksel temastan kaçınır.

24-36. ay

Çok sınırlanmış ilgi alanı vardır.

Bazı nesnelere aşırı bağlılık görülür.

Duygu alışverişi yoktur.

Anlamlı ve hayali oyunlar görülmez.

Oyuncaklarla amaca uygun oynamaz.

Yaşıtlarıyla bir arada olma isteği duymaz.

Sevgi gösterilerine karşı ilgisiz kalabilir.

 

Sosyal yetersizlik 36. aya kadar netlik kazanır ve sosyal ortamdaki diğer insanların tutumuna göre, ya yaşam boyu devam eder ya da azalır. İyi bir eğitimle ve yaşla beraber çocukta çok olumlu gelişmeler görülebilir; fakat eğitim verilmezse ve farklı özelliklerinden dolayı dışlanırsa, içe kapanma artabilir.

Persson, otizmin gerçeğin dışına kaçmak ve sosyal ilişkiler kurmada problem yaşamak olarak açıklanmasına Lansdown’un yanıtını şöyle aktarıyor: Yanlış bir yönlendirme. Gerçeğin dışına kaçmak yanlış çünkü insanın gerçeğin dışına kaçması için önce gerçeğin ne olduğunu bilmesi gerekir. Bence şöyle yazılmalı: Öncelikle gerçeği anlamada yeteneksizlik ve bu nedenle kişinin gerçek dışına çekilmesi. Sosyal ilişki kuramamanın nedeni işte budur. Sosyal ilişkiyi nasıl ve niçin kuracağını anlamayan kişi gerçekten kaçtığı için değil, gerçeği anlayamadığı içindir. Gerçek; otizmli bir kişi için bir sürü şaşkına döndüren olaylar, insanlar, yerler, birbirini etkileyen ses ve görme algılarıdır. Hiçbir şeyin apaçıklığı yoktur, ardında düzen ve anlam bulunmaz. Ben günümün büyük bir kısmını her şeyin ardındaki düzeni bulmaya harcıyorum. Kaos halindeki yaşamımı rutin ve rituallerle düzene koymaya çalışıyorum. Ben bir etkinliğe katılmak istesem bile beynim bunu yapabilmeyi düzene koyamıyor. Otizmli kişiler (haklarında düşünülenin tam tersine) kendilerini yalnız hissetmez ve başkalarını da sever.

 

 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam145
Toplam Ziyaret66133203
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar27.357527.4671
Euro29.010129.1264
Hava Durumu
Saat