BÜTÜN KONULAR
Üyelik Girişi
Site Haritası
Seminer Takvimi
YALNIZLIK ÜLKESİ

Okuma-Yazma ve Otistik Çocuklar

Otistik çocuklara okuma- yazma öğretmede büyük başarılar elde eden bir arkadaşımız vardı. Sürekli şöyle derdi: Bu çocuklara okuma-yazmayı öğretmemdeki en büyük amacım, boş zamanlarında kitap okumalarını sağlamak, dolayısıyla sıkılmalarını önlemektir.

Bu ifade, bana göre gereğinden fazla iyimser bir düşüncenin ürünüdür. Normal insanlar boş zamanlarını kitap okuyarak değerlendirmezken, güç öğrenen çocukların keyifle kitap okumalarını beklemek çok da gerçekçi bir beklenti değildir. Ancak okuma-yazma becerisi, normal gelişim gösteren bireyler için ne kadar gerekliyse, otizmi olan bireyler için de o kadar gereklidir. Çünkü söz konusu beceri bireyin yaşamını birçok açıdan kolaylaştırmakla birlikte, diğer bireylere olan bağımlılık düzeyini düşürmekte ve bireyin yaşam kalitesini yükseltmektedir. Karmaşıklaşan ve birçok şeyin sembollerle ifade edildiği bir dünyada ki, sözlü iletişimin yerini hızla sembollere dayalı işletişime bıraktığı bir süreçte, okuma-yazmanın önemi daha çok anlaşılmakta ve bu yöndeki gereksinim daha da artmaktadır.

Normal gelişim gösteren çocuklar, 6-7 yaşlarında okuma-yazmayı öğrenmeye hazır hale gelirler. Son yıllarda kullanılan ses temelli cümle yöntemiyle ortalama 4-5 ayda okuma-yazmayı öğrenirler. Bu süreç otistik ve özel eğitime gereksinimi olan çocuklarda uzamaktadır.

Otizmi  olan çocuk okuma-yazmayı öğrenmeye hazır olduğu saptandıktan sonra vakit kaybetmeden öğretime başlamak gerekir. Ancak, çocuk okuma-yazma için gerekli olan önkoşul becerilere sahip değilse, yani okuma-yazma becerilerini kazanmaya hazır değilse, kesinlikle okuma-yazma öğretimine başlanmamalıdır. Hazır olmayan çocuğa okuma-yazmaya öğretmeye çalışmak hem zaman kaybına, hem verilen emeğin boşa gitmesine, hem de çocuğun öz güveninin zedelenmesine yol açar. Bu da çocuğun öğretim sürecinde motivasyonunun azalmasına neden olur. İşlevsel okuma-yazma için gerekli ön koşul beceriler şöyle sıralanabilir:

Dikkat yönlendirebilme becerisi gelişmiş olmalı.

Görsel uyaranları ayırt edebilmeli.

Şekil-mekân algısı gelişmiş olmalı.

Söylenen sesleri ayırt etmeli.

Dinlediği kısa öyküleri anlamalı.

Kim, ne, ne zaman, nerede, nasıl, neden sorularına cevap verebilmeli.

Resimleri yorumlamalı ve resimlerden öyküler oluşturmalı.

Ve psikomotor gelişimi yazı yazmaya uygun olmalı.

Yazma çalışmalarından önce el, kol ve parmak kaslarını çalıştırıcı oyun ve etkinliklerle, karalama, boyama ve çizgi çalışmalarıyla, çocuk yazmaya hazır hale getirilmelidir. Ayrıca kalemi doğru biçimde kullanma becerisi de kazandırılmalıdır.

Normal gelişim gösteren çocuklar için ses temelli cümle yöntemi kullanılmaktadır. Ses temelli cümle yönteminde eğik bitişik el yazısı kullanılmaktadır. Güç öğrenen çocuklar için genelde eğik bitişik el yazısı, yazmayı güçleştirdiği için pek tercih edilmez. Alternatif olarak daha çok fiş yöntemi olarak bilinen “Bütünden Parçaya Metodu” tercih edilmektedir.  Kimi çocuk ses temelli cümle yöntemiyle daha kısa sürede söz konusu beceriyi edinirken, kimi de bütünden parçaya yöntemiyle okuma-yazmayı öğrenmektedir.

Güç öğrenen çocuklar için ses temelli cümle yöntemine dayalı çalışma yayın piyasasında pek yok, bu nedenle söz konusu çocuklar için 11 kitaptan oluşan bir set (Okuma-yazma Seti) hazırladık. (Bu set sadece www.yukatoys.com sitesinden temin edilebilir.)

 

 



Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam136
Toplam Ziyaret66133194
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar27.357527.4671
Euro29.010129.1264
Hava Durumu
Saat